Şeker Portakalı Kitap Özeti (Jose Mauro De Vasconcelos)

Jose Mauro De Vasconcelos yazdığı Şeker Portakalı kitabının özetini sitemize ekledik. Şeker Portakalı kitabı Zeze isimli bir çocuğun 5 yaşından itibaren yaşadığı birçok olayı anlatmaktadır. Oldukça zeki olan Zeze’nin zor bir çocukluk geçirdiği ve birçok duyguyu aynı anda yaşadığına tanıklık edeceğiniz güzel bir kitaptır. Kitabın isminin Şeker Portakalı olması Zeze’nin dert ortağı olan evlerinin bahçesinde bulunan Şeker Portakalı ağacından gelmektedir. Şeker Portakalı kitabının özetine aşağıdan ulaşabilirsiniz. Özet tüm detayları ile yazılmıştır. Ayrıca özeti sesli olarak da dinleyebilirsiniz.

Kitabın Adı : Şeker Portakalı

Kitabın Yazarı : Jose Mauro De Vasconcelos

Sayfa Sayısı : 182

Yayın Tarihi : 06.09.2019

Kitap Özetini Sesli Dinle

Kitap Özeti

Kitabımızın baş kahramanı 5 yaşında olan Zeze’dir. Zeze oldukça zeki ve farklı düşünebilen bir çocuktur. Fakat ailenin maddi durumunun iyi olmamasından dolayı ihmal edilmiş ve kendi başına büyürken bazı hatalar yapmıştır. Hata olarak belirttiğimiz durumlar ise her çocuğun büyürken yapabileceği bazı yaramazlıklardır. Zeze’ye bu yaramazlıklarından dolayı şeytan lakabı takılmaktadır. Fakat zeze’nin bu lakabı hak etmediğini düşünen sadece iki kişi vardır. Bunlar zeze’nin ablası ve öğretmenidir. Zeze yaşı 5 olmasına rağmen okumayı yaşıtlarına göre çok erken öğrenmiştir. Zeze etrafında olup biten tüm olayları bir yetişkin gibi davranarak algılamaya çalışmaktadır. Bu davranışları öğretmenin çok dikkatini çekmiştir. Bu yüzden öğretmeni zeze’yi çok sevmektedir.

Zeze’nin babasının işsiz olmasından kaynaklı maddi sıkıntılar yaşamaktadırlar. Bu yüzden evlerinden taşınmak zorunda kalırlar. Yeni taşınacakları evlerinin bahçesinde ağaçlar bulunmaktadır. Zeze’nin abileri ve ablaları Zeze’den önce ağaçları seçerek kapmışlardır. Zeze’ye ise küçük şeker portakalı fidanı kalmıştır. Zeze bu durumdan çok memnun kalmasa da adını Minguinho koyduğu bu şeker portakalı ağacı zamanla onun sırdaşı olacaktır. Kitapta Zeze ile birlikte Minguinho isimli şeker portakalı ağacının birçok sohbetine tanıklık edeceğiz.

Yeni evlerinde noel gelip çatmıştır. Zeze heyecan ile uyanır. Fakat babasının maddi durumunun iyi olmadığından kaynaklı Zeze’ye hediye alınmamıştır. Zeze kendisine hediye alınmaması ile ilgili öfkelenip serzenişte bulunurken babası bu duruma denk gelmiştir. Zeze bu durumuna çok üzülmüştür. Aynı şekilde Zeze’nin babası da çok üzülmüştür. Zeze bu durumdan o kadar çok etkilenmiştir ki küçücük bedenine ayakkabı boyama sandığını asarak doğru çarşı merkezine koşmuştur. Gün boyu çalışan Zeze o gün kazandığı para ile babasına bir paket sigara alıp kazandığı paralar ile eve gitmiştir. Babasını üzdüğünü düşünen Zeze babasına aldığı bir paket sigara ile onun gönlünü aldığını düşünerek rahat bir uyku çekmiştir.

Zeze zekasının ekmeğini her zaman yemektedir. Zeze okula başladığında okulun en küçük çocuğudur. Ama buna rağmen Zeze zekası ile tüm dikkatleri üzerine çekmeyi başarmıştır. Öğretmeni Dona ise Zeze fark etmesi de bir o kadar hızlı olmuştur. Zeze okumayı çok erken bir şekilde öğrenmiştir. Zeze öğretmenini çok sevmektedir. Öğretmeninin çiçek vazosunun boş olmasına Zeze’nin gönlü razı gelmemektedir. Bunun için bahçelerden çiçek toplayarak öğretmenine çiçekleri hediye etmiştir. Öğretmeni Dona ara sıra Zeze’ye çörek alması için harçlık vermektedir. Fakat Zeze öğretmenine sınıfta farklı fakir arkadaşlarının da olduğunu söyleyerek sadece kendisine değil diğer arkadaşlarına da harçlık vermesini ister. Öğretmeni Zeze’nin bu sözleri karşısında kendisini tutamayıp ağlayarak Zeze’ye sarılmıştır. Zeze zekası kadar merhameti ile de öne çıkan bir çocuk olmuştur.

Zeze’nin yaşadığı yerde Portekizli ve o şehrin en güzel arabasına sahip iri yarı orta yaşlı bir adam vardır. Mahallede bulunan tüm çocuklar onun arabasının peşine takılarak koşuşturmanın hayalini kurmaktadır. Zeze herkesin bu hayalini gerçekleştirmek ister. Zeze bu Portekizlinin arabasının arkasına takılır. Fakat bu sırada Zeze Portekizliye yakalanır. İki kulağından tutularak Zeze bütün mahallenin önünde azar işitmiştir. Zeze o gün öfke ve utancı aynı anda yaşar.

Bir gün Zeze bahçeden meyve çalacağı sırada kaçarken bacağını koca bir cam parçası keser. Bu durumdan oldukça korkan Zeze azar ve dayaktan korktuğu için kimseye söylemez. Eve gidince yalnız başına kalan ablası Gloria’dan yardım ister. Ertesi gün Zeze okula bacağı sürüye sürüye giderken Portekizli arabası ile yanından geçerken onu fark eder. Portekizli Zeze’ye merhamet göstererek onu arabasına alıp doktora götürür. Zeze’nin karnını doyuran Portekizli birde şekerleme alır. Zeze bu şefkat dolu davranışlar karşısında adeta mest olur. Zeze’nin Portekizli ile arasında sağlam bir dostluk başlar. Artık o Zeze’nin peşinden koştuğu araba ikisinin arabası olmuştur. Portekizli Zeze’nin taşıdığı bu sevgiye, merhamete ve zekaya hayran kalır. Zeze sürekli dayak yiyip sevgiden bu kadar yoksun büyümesine dayanamaz. Aralarında çok güçlü bir bağ oluşur. Artık Zeze Portekizliyi babası olarak görmeye başlar.

Zeze bir gün abisi ve ablasından çok ağır bir şekilde dayak yer. Tam üstüne birde babasından dayak yer. Gloria engel olmaya çalışsa da çabası sonuçsuz kalır. Zeze bu dayaklardan sonra yataklara düşer. Zeze Portekizliyi bu sırada çok özler. Fakat iyileşip okula giden Zeze Portekizlinin arabasının tren altında kaldığını ve öldüğünü öğrenir. Üstüne birde abisinin şeker portakalı ağacını keseceğini öğrenir. Zeze bunun üzerine yataklara düşer. Herkes Zeze’nin öleceğini düşünür. Günlerce yatakta kalır. Bütün mahalleli bu zeki çocuğa çok üzülür ve merhamet duyar.

Zeze evinde yavaş yavaş iyileşirken şeker portakalının çiçek verdiğini öğrenir. Bu çiçeğin bir veda olduğunu çok iyi bilir. Şeker portakalı artık kendisi gibi büyümüştür. Çok kötü bir çocukluk geçiren Zeze sevgi, merhamete ve saygıya aç kalarak büyümüştür. Artık Zeze için veda vakti gelmiştir. Zeze’nin bu ölümü ile birçok duygu aynı anda yaşanmaktadır. Zeze bizleri çocukluğumuza götürerek birçok duyguyu yaşamamıza olanak tanımaktadır.

Kitap Görseli